VE Davud yokuşun başını biraz geçince, işte, Mefiboşetin hizmetçisi Tsiba,
iki yüz ekmek, ve yüz salkım kuru üzüm, ve yüz yaz yemişi, ve bir tulum şarap
yüklü bir çift semerli eşekle onu karşıladı.
2. Ve kıral Tsibaya dedi: Bunları ne yapacaksın? Ve Tsiba dedi: Eşekler
kıralın ev halkının binmesi için; ve ekmekle yaz yemişi uşakların yemesi için;
ve şarap çölde yorgunların içmesi içindir.
3. Ve kıral dedi: Ya efendinin oğlu nerede? Ve Tsiba kırala dedi: İşte,
Yeruşalimde kaldı; çünkü: Bugün İsrail evi babamın kırallığını bana geri
verecektir, dedi.
4. Ve kıral Tsibaya dedi: İşte, Mefiboşetin her şeyi senindir. Ve Tsiba
dedi: Ayağınızın toprağıyım, efendim kıral, senin gözünde lûtuf bulayım.
5. Ve kıral Davud Bahurime geldi, ve işte, oradan Saul evinin aşiretinden
bir adam çıktı, ve onun adı Gera oğlu Şimei idi; çıktı, ve çıkarken lânet
ediyordu.
6. Ve Davuda, ve kıral Davudun bütün kullarına taş atıyordu; ve bütün kavm
ve bütün yiğitler Davudun sağında ve solunda idiler.
7. Ve Şimei lânet ederken böyle diyordu: Çık, çık, ey kanlı adam, ve alçak
adam;
8. yerine kıral olduğun Saul evinin bütün kanını, RAB senin üzerine
döndürdü; ve RAB kırallığı oğlun Abşalomun eline verdi; ve işte, kendi
kötülüğünde tutuldun, çünkü sen kanlı adamsın.
9. Ve Tseruyanın oğlu Abişay kırala dedi: Niçin bu ölü köpek efendim kırala
lânet etsin? rica ederim, geçeyim, ve onun başını uçurayım.
10. Ve kıral dedi: Ey Tseruyanın oğulları, benden size ne? mademki lânet
ediyor; ve mademki RAB: Davuda lânet et, dedi, öyle ise kim: Niçin böyle
yaptın, diyecek?
11. Ve Davud Abişaya ve bütün kullarına dedi: İşte, benim sulbümden olan
oğlum benim canımı arıyınca, şimdi bu Benyaminli daha fazlasını yapmaz mı? onu
bırakın da lânet etsin; çünkü RAB ona emretmiştir.
12. Belki RAB bana edilen haksızlığa bakar da, bugün onun ettiği lânetler
yerine RAB bana iyilikle öder.
13. Ve Davudla adamları yolda gidiyorlardı; ve Şimei onun karşısında, dağın
yamacında gidiyordu, ve giderken lânet ediyor, ve ona taş atıyor, ve toprak
atıyordu.
14. Ve kıralla yanında olan bütün kavm yorgun vardılar; ve orada dinlendi.
15. Ve Abşalom ile bütün kavm, İsrail adamları, Yeruşalime geldiler, ve
Ahitofel onunla beraberdi.
16. Ve vaki oldu ki, Davudun dostu Arklı Huşay Abşalomun yanına geldi ve
Huşay Abşaloma: Yaşasın kıral! Yaşasın kıral! dedi.
17. Ve Abşalom Huşaya dedi: Dostuna iyiliğin bu mudur? niçin dostunla
beraber gitmedin?
18. Ve Huşay Abşaloma dedi: Hayır; fakat RABBİN, ve bu kavmın, ve bütün
İsrail adamlarının seçtiği adamın olacağım, ve onunla kalacağım.
19. Ve bir de, ben kime hizmet edeceğim? Onun oğlunun önünde değil mi?
babanın önünde nasıl hizmet ettimse senin önünde de öyle olacağım.
20. Ve Abşalom Ahitofele dedi: Öğüdünüzü verin, ne yapalım?
21. Ve Ahitofel Abşaloma dedi: Evi beklemek için babanın bıraktığı
cariyelerin yanına gir; ve babana mekruh olduğunu bütün İsrail işitecek; ve
seninle beraber olanların hepsinin elleri kuvvetlenecektir.
22. Ve damın üzerine Abşalom için çadır kurdular; ve bütün İsrailin gözü
önünde Abşalom babasının cariyeleri yanına girdi.
23. O günlerde Ahitofelin verdiği öğüt Allahın kelâmını soran bir adamınki
gibi idi; Ahitofelin her öğüdü Davud için de Abşalom için de böyle idi.